2 OCAK – HERKES İÇİN ACİL SAĞLIK KLÜBÜ; İLKYARDIM ÖĞRENDİLER, KENDİ ARKADAŞLARINA ÖĞRETİYORLAR
Herkes İçin Acil Sağlık Derneği’nin (HİASD) pilot uygulamasını gerçekleştirdiği Herkes İçin Acil Sağlık Kulübü (HİASK) projesi Cumhuriyet Nevvar Salih İşgören Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nde sürüyor. HİASD eğitmenlerince ilkyardım eğitimi verilen kulüp üyesi öğrenciler, öğretmenler Sevda Çelik ve Mine Erbil’in gözetiminde okuldaki arkadaşlarına ilk yardım eğitimi vermeye başladı.
HİASK üyesi öğrencilerce verilen ilkyardım bilgileri
“112 Ambulansı aramanın önemi”, “Trafik kazalarından sonra ilk yardım uygulamaları”, “Afet nedir?”, “Afetlerde ilk yardım”, “Deprem öncesi, deprem sırasında ve sonrasında alınacak ilk yardım tedbirleri”, “Afetlerde kişisel eylem planı”, “Kırık, çıkık, burkulma ve ilk yardım”, “Yanık ve ilk yardım”, “Kanama ve ilk yardım,”, “Burun kanamaları ve ilk yardım”, “Sara nöbeti ve ilk yardım”, “Sıcak çarpması ve ilk yardım”, “Soğuk çarpması ve ilk yardım”, “Karbonmonoksit zehirlenmesi”, “Zehirlenme ve ilk yardım”, “Hayvan ısırmaları ve ilk yardım”, “Suda boğulma ve ilk yardım”, “Kalp krizi ve ilkyardım.”
HİASD Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu, pilot uygulamanın başarıyla sürdüğünü belirterek projeyi Türkiye çapında yaygınlaştırmaya çalışacaklarını söyledi.
16 OCAK – NARLIDERE’DE OKULLARDA İLKYARDIM KONFERANSLARI
Narlıdere Belediyesi, Herkes İçin Acil Sağlık Derneği (HİASD) ile birlikte, Narlıdere Kaymakamlığı ve Narlıdere ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle ilçedeki ilköğretim öğrencilerine deprem eğitimi verildi. HİASD Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu, Narlıdere Atatürk Kültür Merkezi’ndeki etkinlikte Mustafa Şık İlköğretim Okulu öğrencilerine, depreme hazırlık ve depremde yapılacaklara ilişkin eğitim verdi.
Dr. Rodoplu, öğrencilerin deprem bilincini artırmayı amaçlayan eğitimde pratik bilgiler verdi, deprem anında hayatta kalmanın yöntemlerini aktardı. HİASD Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu, deprem anında yapılması gerekenlere ilişkin uygulama yaptırdı. Dr. Rodoplu, “Depreme kişisel olarak hazır değiliz. Deprem anında davranış ve hareket planımız olmadığından, deprem sonrası kayıplarımız büyük oluyor. 7′den 70′e herkesin bu deprem ve afetlerdeki davranış ve harekat planı ile ilgili eğitilmesi şart” dedi.
Eğitime ve yapılan uygulamaya izleyen Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, yaklaşık 400 öğrencinin katıldığı etkinlikle ilgili olarak şunları söyledi: “Türkiye için deprem gerçeği artık bir kaçınılmaz bir hal almıştır. Depremin ne zaman geleceği belli değil. Amacımız siz değerli öğrencilerimizi korkutmak değil, bilinçlendirmek. Ne olduğunu ve ne yapacağınızı bilirseniz hiç bir sorun yaşanmaz. İlçemizi bina olarak depreme hazırlıklı hale geldik. Şimdi sıra insanlarımızın depreme hazırlanmasında. Deprem eğitimlerine geleceğimizin teminatı siz çocuklardan başladık.”
Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu’ya etkinlik sonunda çiçek vererek teşekkür etti.
30 OCAK 2012 – HAVALAR SOĞUDU; AMAN DİKKAT !
Soğuk kış şartları tüm Türkiye’yi etkisi altına aldı.
Olmaz olmaz demeyin. Unutmayalım ki hipotermi tablosu İzmir, İstanbul, Trabzon, Samsun, Çanakkale gibi kıyı bölgelerimizde çok daha sık görülmektedir.
Nasıl mı?
– Normal vücut ısımız 37ْC civarında olduğu halde çevremiz nadiren bu kadar sıcaktır. Vücudumuz, yediğimiz besinleri yakarak ısısını sabit tutmaya çalışır. Donma ya da donmaya yakın ısılarda vücut ısısının düşmesine hipotermi denir.
– Yalnızca ayaklar, eller, kulaklar veya burun ucu gibi uç kısımların soğuğun etkisiyle yaralanmasına donuk denir.
– Vücut ısı kaybını metabolizmayı artırarak (titreme) dengelemeye çalışır. Soğuk ortamdan uzaklaşarak, rüzgardan korunacak yer aramak da ısı kaybını azaltmanın bir yoludur.
– Giysi katları arasındaki kuru ve durgun hava, iyi bir ısı izolatörüdür. Şapka ya da atkı ile başı örtmek de ısının korunmasına yardımcı olur.
16 ŞUBAT 2012 – SEFERİHİSAR’DA DEPREM PANELİ
Seferihisar Belediyesi’nce Arama Kurtarma Dernei (AKUT), Herkes İçin Acil Sağlık Derneği (HİASD), Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi ve İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi”nin katkısıyla “Deprem Bilgilendirme Paneli” düzenlendi. Seferihisar Kent Konseyi Başkanı Deniz Tolga İnci’nin yönettiği panele DEÜ Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Zafer Akçığ, İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ayhan Emekli, Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu ve AKUT İzmir Lideri Ömer Karaca konuşmacı olarak katıldı.
19 ŞUBAT 2012 – AMBULANS GÖREVLİSİ SOBA KURBANI OLABİLİR Mİ?
19.2.2012 tarihinde Konya’nın Bozkır İlçesi’nde 112 Acil Servisi’ne bağlı Sarıoğlan İstasyonu’nda nöbetçi 112 Ambulans Teknisyeni 26 yaşındaki Gülsün Aslan, İstasyonda nöbet sırasında kömür sobasından çıkan karbonmonoksit gazından zehirlenerek öldü. Diğer nöbetçi 24 yaşındaki Sema Bostancı da hastaneye kaldırıldı. İki görevliye ilk müdahaleyi yapan ambulans şoförü 27 yaşındaki İzzet Öztürk olayının ardından kalp krizi geçirdi.”
“Konya’da son 24 saat için 150 kişinin sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenme sonucu hastaneye kaldırıldığı belirtildi.”
“1 Ocak 2012 tarihinde Erzurum’un Tekman İlçesi’ne bağlı Beyköy İlköğretim Okulu’nda ücretli sınıf öğretmenliği yapan 21 yaşındaki Nurcan Demir, lojmanda sobadan zehirlenerek yaşamını yitirdi. Beyköy’de 4 yıl önce de başka bir öğretmenin soba gazından zehirlenerek hayatını kaybettiği öğrenildi.”
“25 Ocak 2012 tarihinde Kırıkkale’nin Etiler mahallesi 1220 sokak No. 4 de oturan Neziha Yücel (68), Çerkez Yücel (71) sobadan sızan gazdan zehirlendiler.”
“Kırıkkale İl Sağlık Müdür Yardımcısı Seçkin Yücel’in anne ve babasına ulaşamaması üzerine gittiği evde, anne ve babasını hareketsiz halde buldu. Yücel’in haber vermesi üzerine olay yerine gelen ambulansla Yüksek İhtisas Hastanesine kaldırıldı. Zehirlenme teşhisiyle tedavi altına alınan çiftten Neziha Yücel doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.”
Yukarıda sıralanan üç örneğe baktığımızda karşımıza ilginç bir tablo çıkıyor: Öğretmen, ambulans teknikeri ve sağlık müdür yardımcısının anne ve babası. Vatandaşın duman zehirlenmesi konusunda bilinçlendirilmesi bir yana vatandaşı bilinçlendirecek öğretmen, sistemi kuracak olan müdür yardımcısı ve hatta vatandaşı duman zehirlenmesinden kurtaracak olan, tedavisini planlayacak olan bile “kurban” oluyor.
Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı bu durumda ne düşünmektedir?Her iki bakanlık ta halkımızın ve tabii ki öncelikle kendi personelinin bilinçlenmesi konusunda ne planlamıştır?
Hemen her gün onlarca insanımız son derece basit bir nedenle yaşamını yitirirken başta yetkililer ve bilimsel dernekler olmak üzere neden herkes susmaktadır?
21.1.2012 – ACİL SERVİSTE YEŞİL ALAN UYGULAMASI
21.01.2012 tarih ve 28180 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ hakkında)
Konu:
21.01.2012 tarih ve 28180 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile acil servislerde yeşil alan uygulaması kapsamında değerlendirilip sağlık hizmetleri için katılım payı alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu da kamuoyunda, hastane yöneticileri ve acillerde çalışan doktorlar arasında tartışmalara neden olmuştur.
Bu yazımızda “Herkes İçin Acil sağlık Derneği” olarak konuyu irdeleyip görüşümüz, yorumumuz ve çözüm önerilerini sunmayı amaçladık.
İçerik:
Acil serviste muayene olan bir hasta için eğer doktoru kişinin “acil” olmadığına karar verirse, kamu hastanesi acilinde 5 TL, özel hastanelerde ise 12 TL katılım payı ödeyecektir.
Sorun:
Açıklanan tebliğ kriterlerine göre acil servise başvuran, muayenesi tamamlanan hasta için doktoru; “Hasta acil mi, değil mi?” şeklinde karar verecektir. Fakat acile başvuran hasta, yakınmasının acil olup olmadığını nereden bilecektir? Baş ağrısı olan bir hastayı ele alalım. Bu basit bir gerilim baş ağrısı olabileceği gibi beyin kanamasına da bağlı olabilir. Aynı örnek göğüs ağrısı yakınması için de geçerlidir. Peki, kişinin göğüs ağrısı nedeni basit bir kas ağrısı ise vatandaş, katkı payı ödeyerek cezalandırılacak mıdır?
Hastanın doktoru “acil değildir” kaşesi vurduktan sonra hasta ve yakınları ile karşı karşıya gelecektir. Hasta acil servisten ayrılmadan önce doktoruna, kendi yakınmaları ve hastalığı için hangi kaşeyi vurduğunu soracaktır. Bu da beraberinde tartışmalar ve şiddet riskini artırabilir.
Hastaların evraklarına “yeşil – acil değildir” kaşesini basmak acil servislere olan yoğun başvuruyu azaltmayacaktır. SGK verilerine göre her üç hastadan biri acil servise gitmektedir. Acil servislere başvuran hasta sayısı yılda 90 milyona ulaşmıştır. Acile başvuran hastaların % 75’i acil olmayan hastalardır. Oranın yüzde 75’e çıkması pek mümkün değildir; özellikle de üniversite hastanelerinde ve triyajın doğru uygulandığı hastanelerde, beklemenin de etkisi ile yüzde 15-20’yi geçmeyecektir. SGK’nın hangi bilimsel çalışmaya göre yüzde 75 rakamını kullandığı veya örneklemini hangi hastanelerden aldığı belli değildir.
Zaman içinde hasta-doktor, hasta-hastane yönetimi, hastane yönetimi-doktor arasında mahkemeleşme oranı artacaktır.
Herkes İçin Acil Sağlık Derneğinin konu hakkındaki görüşü ve çözüm önerileri:
Acil sağlık hizmetleri ücretsiz olmalıdır. Hasta, gittiği acil serviste acil olmadığı şeklinde kayıt edilirse ödeme yaparak cezalandırılmamalıdır. Hele bir basamak sonrasında masa başında oturan bir bürokrat hastanın sadece faturasındaki “ICD-10” tanı koduna bakarak bu karara varamamalıdır. Sonucunda da hastaneden kesinti yaparak hastane yönetimi cezalandırılmamalıdır.
Bazı insanlar kendilerine göre haklı nedenlerle mesai saatleri içinde polikliniklere gidememektedirler (işyerinden izin alamamak, gelenekler gereği eşinin işten gelmesini beklemek vs). Tabii sonra mecburen acil servislere müracaat etmektedirler. Bunu engelleyebilmek ve de acil servislerin yükünü azaltmak için poliklinikler hafta sonları ve mesai sonrası belirli saatlere kadar açık kalabilir, hekimlerin bu saatlerde çalışması özendirilebilir,
Halkın acil servisten önce aile hekimlerine, polikliniklere gitmesi konusunda hem Bakanlık hem de sivil toplum örgütleri nezrinde eğitim çalışmaları arttırılarak devam etmelidir.
Sonuç:
Yeşil alan uygulaması kaldırılmalıdır.
Acil sağlık hizmetleri ücretsiz olmalıdır.
Vatandaş, doktor ve kurum anlamsız yere, başarılı olması mümkün olmayan bir uygulama için cezalandırılmamalıdır.
www.hiasd.org CHIP’TE
Aylık yayınlanan bilgisayar dergisi “CHIP’in (www.chip.com.tr) “ayın web siteleri” koşesinde derneğimiz web sitesinin adresi ve faaliyetleri hakkında kısa bir yorum yayımlandı. Yazının bulunduğu sayfayı görüntülemek için fotoğrafı tıklayabilirsiniz…
23 MART 2012; OKAP – OKUL KURUM AFET PLANI
Konak Kaymakamlığı, Konak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve HİASD tarafından ortaklaşa yapılan programla Konak İlçesinde yeralan Lise’lerin Okul İdarecilerine Okul Kurum Afet Planları konusunda iki ayrı program halinde eğitim verildi. Bu eğitimde okulların olası afet riskleri belirlendi. Afetlerin tanımlamaları yapıldı. Bu afetlerde yapılması gerekenler konuşuldu. İkinci bölümde de gruplar halinde olası afet senaryoları hazırlandı ve grup eğitimleri yapıldı.
Afet, beklenmeyen ve önceden oluş zamanı bilinemeyen bir olgudur. Bir kurumun – işyeri, hastane, fabrika, işletme, bina, okul – kapasitesini aşan sayıda yaralı ya da ölü ortaya çıkmasına neden olan herhangi bir olay “afet” tanımına uymaktadır.
Marmara ve Van Depremlerinin ardından deprem olgusunun, ülkemiz için çok önemli bir konu olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Depremler, ülkemizde olmaya devam edecektir. Dün olduğu gibi yarın da, yarından sonra da. Acı çekmemek, deprem sonrası kaybettiklerimizin ardından ağlamamak için bugünden hazırlanmak çok önemlidir.
Deprem sonrasında okullarımızın nasıl etkileneceğini tahmin edebiliyoruz. Okuldaki yavrularımızın nasıl etkileneceğini ise düşünmek bile istemiyoruz. Ülkemizdeki birçok okul binasının depreme dayanıklı hale gelmesi için çalışmaların devam ettiğini görüyoruz. Binaları sağlamlaştırmak önemli bir adımdır. Yine de depreme hazırlık için afet yönetimi, ilkyardım ve kurum afet planı gibi konuların dikkate alınması gerekmektedir.
OKAP’a neden gereksinim vardır?
– Okulunuz olası bir depreme hazır mı?
– Okul binasında yangın çıktı. Ne yapacaksınız?
– Olası bir kriz anında ve sonrasında kriz yönetiminiz nasıl olacak? Nasıl bir metod izleyeceksiniz?
– Hangi durumlar, okul için “afet” dir?
– “Afet durumu” ilanını kim verecek?
– Risklerinizi ve risk yönetimini biliyor musunuz?
Yukarıda sıralanan bu soruların yanıtlarını gerçek bir afet planı sayesinde, verebilirsiniz.
OKAP nedir?
Okul Kurum Afet Planı (OKAP), afetle mücadele sistemidir. Bu sistem, afet sırasında hemen devreye girer ve belirli bir sistematik içinde olaya yaklaşır. Görev alan kişilerin görevleri önceden çok iyi planlanmıştır ve tanımlanmıştır. Okulu ve çalışanlarını afet olmadan, afet’lere hazırlar.
OKAP, kayıtların düzenli tutulmasını sağlar. Her alanda ortak dilin kullanılması gerekir. Çalışan herkesin anlayabildiği ve uygulayabildiği bir disiplindir.
OKAP Eğitim programı
09:30 Açılış
09:45 – 10:30 Afet Nedir?
• Afetlerin Okuldaki Etkileri
• Deprem, Kişisel Eylem Planı
• Afetlerde İlkyardım
10:30 – 10:45 ARA
10:45 – 11:30 OKUL KURUM AFET PLANI – OKAP Tanıtımı
11:30 – 12:30 MASABAŞI TATBİKAT
Masabaşı Tatbikatında topluluk gruplara ayrılır. Her biri 8 kişiden oluşan gruplar verilen afet senaryosu doğrultusunda 30 dakika içinde olası riskleri ve sorunları birlikte çözmek için ortak bir eylem planı belirler.
OKAP I ve II ÇALIŞMA RAPORU
i) Konak Kaymakamlığı ve Konak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü onaylarıyla yapılan bu okul afet planı eğitimleri Herkes İçin Acil Sağlık Derneği’nin gönüllü eğitimcileri tarafından düzenlendi.
ii) OKAP I ve II Programlarında Herkes İçin Acil Sağlık Derneği eğitimcileri sırasıyla Dr. Ülkümen RODOPLU, Dr. Gürkan ERSOY ve Dr. Seval Ayhan idi.
iii) Konferans ve masabaşı tatbikatlarında yine aynı eğitimcilere Öğretim Görevlileri Nursun ÜSTÜNKARLI, Melahat KIZIL, Yüksek Hemşire Seynur TAN, Dt. Neval AYHAN, Esra ÇETİNER ve Nazlı KOMAĞ destek verdi.
iv) 13 ve 20 Mart 2012 tarihlerinde, 09:30 – 12:30 saatleri arasında, sırasıyla Halit Bey İlköğretim ve Melih Özakat İlköğretim Okullarında, Konak ilçesinde bulunan davetli toplam 123 okuldan 67 müdür ve müdür yardımcısına Okul Kurum Afet Planı (OKAP) konusunda eğitim verildi.
v) Tatbikatlarda toplam dört grup, sekizer kişiye ayrıldı. Her gruba konusu deprem olan bir senaryo aktarıldı. Bu senaryo çerçevesinde her grubun üyesine belli bir görev verildi. Bu görev ile bağlantılı olarak deprem sonrası okullarında olabilecek hasarlar ve sorunları düşünerek bir eylem planı hazırlamaları istendi. 20 dakika içerisinde bu eylem planını hazırlayıp tüm gruba sundular.
vi) Her iki eğitime katılan okul idarecileri son derece ilgili ve başarılıydı. Konferanslara her biri farklı sorular ve katkılarla destek oldu. Kendi okullarından ve deneyimlerinden örnekler vermeleri tüm programı başarılı kılan en önemli faktör oldu.
vii) Sunumlar boyunca Okul Afet Planı eğitimleri için talep gelen okullarda bu eğitimlerin ve tatbikatların tarafımızdan düzenlenebileceği vurgulandı.
Sonuç
Başta depremler olmak üzere afetler ülkemizde olmaya devam edecektir. Biz insanlara düşen deprem gibi doğal afetlerle baş edebilmek için bilimin öngördüğü doğruları yerine getirmektir. Okullar başta olmak üzere afetlere hazırlık eğitimlerimiz devam etmektedir.
OKAP Sertifika Töreni 100. YIL Kiz Meslek Lisesi’nde yapıldı.
3 MAYIS 2012 – HiASD ÇOCUKLARI DEPREME HAZIRLIYOR
Herkes İçin Acil Sağlık Derneği’nce (HİASD) “Çocuklarımızı depreme nasıl hazırlayabiliriz?” konulu bir proje hazırlandı. HİASD Genel Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu, Kültürpark’taki İzmir Sanat Oditoryum’da düzenlenen dernek üyeleri, gönüllüler ve Herkes İçin Acil Sağlık Kulübü (HİASK) üyesi öğrencilerin katıldığı etkinlikte projeyi yakın gelecekte yaşama geçireceklerini söyledi.
Daha birkaç gün önce İzmir’de 5.0 büyüklüğünde bir deprem yaşandığını hatırlatan HİASD Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu, “Peki, deprem sırasında neler hissettik? Kaçtık mı? Donup yerimizde mi kaldık? Sarsıntı bittiğinde depremi çocuklarımıza nasıl anlattık, bu sarsıntıyı onlara nasıl açıkladık? Bu doğa olayına nasıl hazırlanabileceklerini anlatabildik mi?” diye sordu. Dr. Rodoplu, “Çocuklarımızı depreme nasıl hazırlayabiliriz?” konulu projeyle tüm bu sorulara doğru yanıtları vermeyi amaçladıklarını dile getirdi.
HİASD Genel Başkanı Dr.Ülkümen Rodoplu, Balçova Rotaract Kulübü’nün bu yılki “Meslek Hizmet Ödülü”nü verdiği HİASD kurucusu ve Genel Sekreteri Doç. Dr. Gürkan Ersoy’u kutlayarak bir plaket verdi. Dr. Rodoplu, İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) tarafından düzenlenen “Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Gazetecilik Teşvik Yarışması”nda “Srebrenica anneleri hayatta kalan gençler için iş istiyor” başlıklı röportajıyla jüri özel ödülü verilen Kent-Yaşam editörü ve yazarı, HİASD Üyesi Saadet Erciyas’a da bir plaket vererek kutladı.
12 HAZİRAN 2012 – HAVALAR ISINDI; SICAK ÇARPMASINA DİKKAT
Son günlerde, sıcak hava ve yüksek nem oranı sağlığımızı olumsuz yönde etkilemektedir.
Yaşlılar, bebekler, hamileler, kalp ve damar hastaları, şeker hastaları, şişmanlar ve bazı cilt hastalığı olanlar aşırı sıcaktan daha kolay etkilenmektedir. Birçok insanın yaşamını yitirebileceğini düşünürsek, aşırı sıcakların bugünlerde en önemli sağlık sorunu olacağı ortadadır.
Ülkemizde 65 yaşının üzerindeki kişilerde aşırı sıcak nedeniyle her bir milyon kişiden 5’i ölmektedir. Bu oran 5-44 yaşları arasında 1’den daha azdır .
19 HAZİRAN 2012 – SUDA BOĞULMA KONUSUNDA UYARI
Havaların ısınmasıyla birlikte suda boğulma olgularında artış beklenmektedir. Suda boğulma, çoğunlukla genç yaştaki kişilerde görülür. Boğulma nedeniyle görülen ölüm oranı son 20 yılda artmıştır. Bu artış yüzme havuzlarının sayısının artmasına, nüfus artışına, alkol tüketiminin artmasına bağlanabilir(1).
Suda boğulan kişiyi ne kadar yakından izleseniz de boğulduğunu fark edemeyebilirsiniz. Kısa süre içerisinde suya batan kişi sanıldığı gibi el kol hareketleri yapamaz. Panik nedeniyle zaten zorla nefes aldığından bağırarak çevresinin dikkatini çekebilmesi olanaksızdır.
Boğulma, kaza sonucu görülen ölümler arasında üçüncü sırada yer almaktadır ve 5-44 arasındaki yaş grubunda da trafik kazalarından sonra en sık görülen ikinci ölüm nedenidir (2).
2 yaşının altında ve ergenlik yaş grubunda (10-19 yaş arası) daha fazla görülmektedir (3).
Tüm dünyada araçlarda emniyet kemeri kullanımının yaygınlaşmasından sonra, çocuklarda suda boğulmaya bağlı ölüm olguları, kaza sonucu ortaya çıkan ölüm nedenleri arasında ön sıralara yerleşmiştir (4).
Tüm dünyada yılda 140,000 kişinin boğularak öldüğü tahmin edilmektedir (5).
Ülkemizde bir yılda ortalama 900 kişi boğularak yaşamını yitirmektedir. Bu olgular denizlerde, göl ve nehir sularında, baraj göllerinde, banyo küveti ya da havuzlarda olmaktadır.
18 TEMMUZ 2012 – DERNEK ÜYELERİ KAHVALTISI
Dernek üyelerimizle keyifli bir hafta sonu kahvaltısında bir araya geldik. Alin’s Kafe’nin kalitesi, Kordon’un serinliği, HİASD üyelerinin neşesi bu sıcak günleri biraz olsun neşeli hale getirdi. Temmuz ayı olsa da yoğun geçen günlerimizin arasında biraz olsun nefeslenmek hepimize iyi geldi… Yeni etkinliklerimizde tekrar bir araya gelmek dileği ile…
17 AĞUSTOS MARMARA DEPREMİ 13. YIL ANMA ETKİNLİĞİ ; AFETLERE HAZIRLIK KONUSUNDA TOPLUMSAL DUYARLILIK AZALIYOR
Marmara depreminin onüçüncü yılında Herkes İçin Acil Sağlık Derneği ve Konak Belediyesi işbirliğiyle anma ve bilgilendirme etkinliği düzenlendi. Alsancak Dominik Caddesi’nde gerçekleştirilen, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve eski Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ’ın da katıldığı etkinlikte İzmirliler’e depremden korunma önlemleri anlatıldı.
HİASD Başkanı Uz. Dr. Ülkümen Rodoplu ve HİASD Genel Sekreteri ve Dokuz Eylül Üniversitesi Acil Tıp ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gürkan Ersoy ile HİASD uzmanları ve gönüllüleri, yurttaşların deprem bilincini artırmayı amaçlayan etkinlikte yurttaşlara pratik ilk yardım bilgileri verdi. “Depreme hazırım” yazılı tişört giyen ve HİASD üyesi olan CHP Milletvekili Mustafa Moroğlu, HİASD uzmanlarına gönüllü model oldu. Uzmanlar, yetişkinlere ve çocuklara “hava yolu açma”, “göğüs masajı”, “temel yaşam desteği” konusunda temel bilgiler aktardı.
Deprem anında hayatta kalma yöntemlerini uygulamalı olarak aktaran Dr. Ülkümen Rodoplu, CHP Milletvekili Moroğlu ile Tunçağ’a deprem anında yapılması gerekenlere ilişkin uygulama yaptırdı. Deprem gerçeğine ve “kişisel eylem planı”nın (KEP) önemine bir kez daha dikkat çeken Dr. Rodoplu, şu görüşleri dile getirdi:
“Depreme kişisel olarak hazır değiliz. Deprem anında davranış ve hareket planımız olmadığından, deprem sonrası kayıplarımız büyük oluyor. 7′den 70′e herkesin bu deprem ve afetlerdeki davranış ve harekat planı ile ilgili eğitilmesi şart. Bizlere düşen, deprem ve diğer afetlerin olmaya devam edeceği gerçeğini kabul etmek ve hazırlanmaktır. Yaşadığınız ortamda deprem anında ne yapacağınızı, nereye saklanıp, nereye kaçacağınızı önceden düşünün, planlayın.”
8 EYLÜL 2012 – OKULLAR AÇILIRKEN ACİL UYARILAR
Önümüzdeki günlerde yeni ders yılı başlayacak. Okullarımızın açılmasıyla birlikte, okul bahçesi, okul binası, koridorlar ve dershanelerde bazı yaralanma ve hastalıklar görülmeye başlayacak.
Herkes İçin Acil Sağlık Derneği olarak bizler en sık karşılaşılabilecek yaralanma olgularını ve ilkyardım girişimlerini kısaca aktarmak istedik:
Bu olguları şöyle sıralayabiliriz:
Yaralanmalar
Kesikler
Burun kanamaları
Baş yaralanmalar
Burkulma ve ezikler
Kırık ve çıkıklar
Yanıklar
Bayılma
4 EKİM 2012 – MELAHAT KIZIL’DAN MUHTEŞEM SUNUM
İzmir Sanat’ta birlikteydik. Yönetim Kurulu Üyemiz Melahat Kızıl muhteşem bir sunum yaptı. Doğanın bize sunduğu birbirinden güzel renk ve ışıkları, üstün yeteneğini ve algılama becerisini kullanarak bizlere aktardı. Bunları aktarırken doğallığı, sadeliği ve mütevaziliği görülmeye değerdi.
Yaz aylarının bittiği, yeni bir çalışma döneminin başladığı Ekim ayının ilk pazartesi gününü böylesine güzel bir şeklilde noktalamak bana büyük keyif verdi. Çiçekleri severim ama detaylarına hiç bakmadığımı anladım. Kelebeğin, su damlasının hatta bir sineğin bile çiçek ile birleşince güzel görünebileceğini bugüne kadar hiç düşünmemiştim.
Teşekkürler sevgili Melahat Hanım.
Melahat Kızıl’ın takdimini Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Nilgün Yener yaptı. Bugüne kadar açtığı sergileri, fotoğraf sanatı ile ilgili birikimini yansıttı. Kendisinin Ambulans, Acil Bakım Teknikerliği Programı’nda öğretim görevliliği yanında fotoğraf konusundaki yeteneğini ve deneyimini anlattı.
10 EKİM 2012 – HİASD “ULUSLARARASI KATILIMLI AİLE HEKİMLİĞİ KONGRESİ’NDE
III. Uluslararası Katılımlı Aile Hekimliği Kongresi “Türkiye’nin Aile Hekimleri Bir Araya Geliyor” temasıyla 10-14 Ekim 2012 tarihleri arasında Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) tarafından Antalya’da Starlight Convention Center Thalasso & SPA’da gerçekleştirildi (http://www.ahekon2012.com). Türkiye’de 21.000 civarında aile hekimi aktif görev yapmakta ve de bu meslektaşlarımızın ortalama 11.000 tanesi Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) çatısı altında toplanmış durumda. Bu anlamlı kongreye Herkes İçin Acil Sağlık Derneği olarak aldığımız nazik davet ile genel başkan ve genel sekreter seviyesinde katıldık.
Kongre bilimsel programında 4’ü yurtdışından ve 104’ü yurt içinden olmak üzere 108 oturum başkanı ve konuşmacı yer almış, kongreye 1500 kişi katıldı. Kongrede:
– 4 Kurs
– 4 Panel
– 30 Oturum
– 3 Çalıştay
– 6 Uydu sempozyum gerçekleştirildi.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Genel Başkanı Dr. Sn. Murat GİRGİNER, UEMO Başkanı-Dr. Ferenc HAJNAL ile WONCA Ibero-Americana Başkanı – Prof. Liliana ARIAS-CASTILLO’nun açılış konuşmalarından sonra Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Genel Başkanı Uzm. Dr. Ülkümen RODOPLU kürsüye davet edildi, kendisi derneğimizin kuruluş amacı, faaliyetleri ve aile hekimlerinin sorunları hakkında yaptığı coşkulu konuşma dinleyici tarafından dikkatle dinlenmiş ve çok alkış aldı. Davetli diğer konuşmacılardan sonra Dr. Murat GİRGİNER tarafından Dr. Ülkümen RODOPLU’ya Herkes İçin Acil Sağlık Derneği olarak kongreye katılımları ve desteklerinden dolayı teşekkür plaketi takdim edildi.
Açılış konuşmalarını takiben salonlarda program akışı içinde konular uzmanları tarafından değerli katılımcılara aktarılmaya başlandı. Dr. Ülkümen RODOPLU “saldırgan hastaya yaklaşım” başlıklı sunumunda, hastasını tedavi eden doktora bir kişinin ne olup ta saldırabildiğini, olası nedenlerini, önlemleri ve bu konuda biz hekimlere de büyük görevler düştüğünü vurguladı. “Sağlıkta Şiddet”e dikkat çekmek için kongre ana salonuna “Dr. Ersin Arslan” salonu adı verilmesi anlamlı ve hoş davranıştı. Takip eden günlerde Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Genel Sekreteri, Doç. Dr. Gürkan ERSOY, yaptığı” Aile Hekimliğinde Tükenmişlik Sendromu (burn-out)” başlıklı sunumda hekimlerimizi ruhsal olarak çökerten nedenleri, belirtilerini ve korunmak için alınması gereken tedbirleri vurguladı.
5 KASIM 2012 – ATATÜRK’Ü ANLAMAK VE YAŞATMAK
Herkes İçin Acil Sağlık Derneği (HİASD) tarafından her ayın ilk pazartesi günü düzenlenen toplantıları devam ediyor. Cumhuriyet Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Serdar Kızık, 5 Kasım 2012 Pazartesi günü Kültürpark’taki İzmir Sanat’ta düzenlenen toplantının konuğu oldu.
Serdar Kızık,”Cumhuriyet, içselliğimiz, yaşadığımız hava, oksijenimizdir. 29 Ekim’de Cumhuriyet’e sahip çıkan milyonlar, umutsuzluk havasını dağıtmışlardır” dedi. HİASD Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu da, “Sağlıkta özelleştirme ve sağlığı ticarethane olarak görmek, halka karşı en büyük suç ve vurdumduymazlıktır. Devletin temel görevlerinden biri de halkın sağlığını korumak ve herkese eşit sağlık hizmeti götürmektir” diye konuştu.
Gazeteci – yazar Serdar Kızık’ın “Atatürk’ü anlamak ve yaşamak” konulu konuşması HİASD üyeleri ve Herkes İçin Acil Sağlık Kulübü (HİASK) pilot uygulamasına katılan öğrenciler ve konuklarca ilgiyle dinlendi. HİASD Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu, in de izlediği konuşma nedeniyle Kızık’a plaket vererek teşekkür etti.
30 KASIM 2012 – III. ULUSAL TIP GÜNLERİ
Herkes İçin Acil Sağlık Derneği’ni (HİASD) temsilen davetli olduğumuz “Dr. Fazıl Doğan 3. Ulusal Tıp Günleri (3. UTG)” toplantısı başarılı şekilde tamamlandı. 30 Kasım-02 Aralık 2012 tarihleri arasında Kütahya’da düzenlenen Ulusal Tıp Günleri farklı branşlardan öğretim üyesi ve konusunun uzmanı kişileri bir araya getirdi. Uzmanların yapmış oldukları sunumlar, içerik, üç gün boyunca yaşanan sıcak ve samimi atmosfer, Emet ilçesi gezimiz, orada şehitlik ve ilce gezisi, Boraks tesislerini ziyaret edişimiz, su anda 90 yasında olan, 2 yaşında iken, pamuk ve antiseptik maddelerin bile zor bulunduğu savaş zamanında, bu yasamaz ölür dedikleri, rahmetli meslektaşımız, ablimiz, Dr. Fazıl Doğan tarafından kulağının arkasında cerrahi girişim uygulanıp tedavi edilen 93 yaşında bir teyzemizin hem olayı hem de bizzat görerek konuştuğu büyük önder, M. Kemal ATATÜRK ile ilgili anılarını dinlerken hepimizin gözleri doldu.
Dr. MELİKE ERDEM’İ KAYBETTİK
Acil tıp asistanı Dr. Melike Erdem, 30 Kasım 2012 tarihinde, Sağlık Bakanlığı’nın Alo 184 – SABİM hattına yapılan bir yakınmayla ilgili savunmasını verdikten sonra çalıştığı hastanenin altıncı katından atlayarak yaşamına son verdi. İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde asistan doktor olarak görev yapan 30 yaşındaki Dr. Melike Erdem’in çalıştığı hastanede intihar etme nedenini ailesi iş yoğunluğu ve uğradığı haksızlara bağladı. Melike, son yıllarda hekimlere yapılan haksız saldırıların ve eleştirilerin ne ilki, ne de sonuncusudur. Melike’yi unutmayacağız.
6 ARALIK 2012 – I. ULUSAL ÇEVRE VE İNSAN SAĞLIĞI SEMPOZYUMU
Herkes İçin Acil Sağlık Derneği (HİASD) Uluslararası Çevre Sempozyumu’na davet edildi. “I. Ulusal Çevre ve İnsan Sağlığı Sempozyumu” (www.cevsa2012.com), 06-07 Aralık 2012 tarihleri arasında Grand Rixos Otel/Ankara’da başarı ile gerçekleştirildi. Sempozyum’da Dr. Ülkümen RODOPLU, Sağlıklı Yaşam konusunda, Dr. Gürkan Ersoy da Çevre Acilleri konusunda birer sunum yaptı.
Sempozyumun düzenleyicisi “Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfı (TÜKÇEV)” Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Av. Beyhan ASLAN açılış konuşmasında; toplantının amaçlarını; Büyük bir ivme ile değişen dünya şartları çevre ve insan sağlığı üzerinde ciddi değişimleri ve gelişmeleri zorunlu kılmaktadır. Bu fikirden yola çıkarak farklı sektörlerin çevre ve insan sağlığına yönelik çalışmaları, yatırımları ve teknolojileri konusunda kendilerini ifade edebilecekleri, kamu temsilcileri, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarıyla bilgi aktarımı sağlayabilecekleri açık bir platform oluşturmayı amaçladıkları, TÜKÇEV olarak, düzenledikleri sempozyumun temelini tüketici alışkanlıkları, çevre sağlığı, çevre yasaları ve uygulamaları, halk sağlığı, çevre yatırımları, sosyal sorumluluk projelerinin çevreye katkıları, çevre ve insan sağlığına yönelik projeler ve gelişen çevre teknolojileri oluşturmak,
Bilgiye her yerde kolayca ulaşabilirken, tecrübeyi tartışmayı ve bunu aktif iletişim metotları ile daha da verimli hale getirmeyi hedeflediklerini ve deneyim sahibi değerli katılımcılarla, dinamik bir paylaşım ortamı oluşturmak şeklinde özetledi.
5 OCAK 2013 – HiASD I. iLKYARDIM EĞİTİCİ EĞİTİMİ
10 Kasım 2010 tarihinde kurulan Herkes İçin Acil Sağlık Derneği (HİASD) acil tıp alanında sürdürdüğü çalışmaların bir yenisini 5 Ocak 2013 tarihinde gerçekleştirdi: İlkyardım Eğitici Eğitimi.
Okullarda, işyerlerinde, derneklerde, resmi ve özel kuruluşlarda verilecek olan ilkyardım eğitimlerinde görev alacak olan eğitimcilerin katıldığı bu programa Tıp Fakültesi öğrencileri, hemşireler ve paramedikler katıldı. Eğitici eğitimine katılan toplam 30 kişiye sırasıyla Sunum Teknikleri, İlkyardım, Temel Yaşam Desteği konularında bilgiler verildi.